ANASAYFA Blog Trafikte Görme Engelli Bireyin Hislerini Anlatan Bir Hikaye

Trafikte Görme Engelli Bireyin Hislerini Anlatan Bir Hikaye

Trafikte görme engelli bireyin hislerini anlatan bir hikaye yazmak istiyoruz. Birazdan okuyacağınız hikaye, görme engelli bireylerin trafikte yaşadıkları zorluklara sadece bir örnektir.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Trafikte Görme Engelli Bireyin Hislerini Anlatan Bir Hikaye

Trafikte görme engelli bireyin hislerini anlatan bir hikaye yazmak istiyoruz. Birazdan okuyacağınız hikaye, görme engelli bireylerin trafikte yaşadıkları zorluklara sadece bir örnektir.

Trafikte Görme Engelli Bireyin Hislerini Anlatan Bir Hikaye

Yağmur damlaları kaldırıma düşerken, Ayşe bastonuyla kaldırım taşlarının ritmine ayak uydurmaya çalışıyordu. Her adımda, şehrin gürültülü senfonisi kulaklarında yankılanıyordu: arabaların kornaları, yayaların telaşı, uzaktaki bir siren sesi. Ayşe için bu sesler sadece birer gürültüydü, ancak o bu gürültüleri yorumlayarak şehrin nabzını tutmayı öğrenmişti.

Bugün Ayşe'nin tek başına tamamlaması gereken önemli bir görevi vardı: Doktora tezini danışmanına teslim etmesi gerekiyordu. Her zamanki gibi otobüse binmeye karar verdi. Durağa yaklaşırken, kalabalığın uğultusu arttı. Ayşe, bastonuyla otobüsün ön kapısını bulmaya çalışırken, bir yandan da diğer yolculara çarpmamaya dikkat ediyordu. Kapıyı bulduğunda, nazik bir beyefendi ona yardım etmek için öne çıktı. Otobüsün içinde, Ayşe boş bir koltuğa oturup tezine son kez gözden geçirdi.

Otobüs hareket ettiğinde, Ayşe pencereden dışarıyı seyretmeye çalıştı. Yağmur camda bulanık izler bırakıyordu, şehrin ışıkları ise bu izlerin arasında parıldıyordu. Ayşe, gördüğünü tam olarak algılayamasa da, şehrin ruhunu hissedebiliyordu: heyecan, telaş, belki de biraz hüzün.

Otobüs durakta durduğunda, Ayşe danışmanının binasını bulmak için bastonuna güvendi. Yağmur şiddetlenmişti ve kaldırımlar kayganlaşmıştı. Ayşe her adımda dikkatli olmaya çalışıyordu. Sonunda binayı buldu ve tezini danışmanına teslim etti. Danışmanı, Ayşe'nin cesaretine ve azmine hayran kaldı ve tezine övgü dolu sözler söyledi.

Ayşe eve dönerken, yorgun olmasına rağmen mutlu hissediyordu. Kendini kanıtlamıştı ve engeline rağmen hayallerini gerçekleştirebileceğini göstermişti. Yağmur hala yağıyordu, ama Ayşe artık karanlıktan korkmuyordu. Bastonuyla karanlığı aşıp, kendi yolunu aydınlatmayı öğrenmişti.

Hikayenin Dersleri:

  • Görme engelli olmak, bir engel değildir. Görme engelli bireyler de hayallerini gerçekleştirmek için çaba gösterebilir ve başarılı olabilirler.
  • Toplum olarak, görme engelli bireylere karşı daha duyarlı ve anlayışlı olmalıyız. Onlara ihtiyaç duyduklarında yardım etmeli ve engellerini aşmalarına yardımcı olmalıyız.
  • Görme engelli bireyler de şehir hayatının bir parçasıdır. Onların da şehrin imkanlarından eşit şekilde yararlanabilmeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Not: Bu hikaye, trafikte görme engelli bir bireyin hislerini anlatan kurgusal bir hikayedir. Hikayede yer alan bazı ayrıntılar gerçeği yansıtmayabilir.


Sabahın erken saatlerinde, sokak lambalarının solgun ışıkları hâlâ yolu aydınlatırken, Ali yavaş adımlarla evinden çıktı. Görme engelli olmasına rağmen, her adımda dikkatlice yöneldiği rehber köpeği Zeytin'le birlikte güvenle yürüdü. Ali'nin zihnindeki en canlı anı, sabah güneşinin yükselirken sokakların canlanmasıydı. Ancak bugün, tipik bir sabah yürüyüşü yerine, farklı bir maceraya adım atacaklardı.

Ali'nin duyuları sokakta canlanırken, etraftaki sesler ve kokular onun için bir resim oluşturuyordu. Kuş cıvıltıları, yolun karşı tarafından gelen araba sesleri ve satıcıların sabah pazarı hazırlıkları, Ali'nin etrafındaki dünyayı şekillendiriyordu. Ancak, bu sabah bir şey farklıydı; Zeytin, sakinliğini korumak yerine huzursuzdu. Ali, Zeytin'in davranışını hissetti ve merakla durdu.

Zeytin, kuyruğunu sallayarak Ali'ye dönüp yumuşak bir havlama sesi çıkardı. Ali'nin kalbinde bir telaş dalgası hissedildi. Acaba ne oluyordu? Zeytin, önce sola sonra sağa doğru sallanan kuyruğuyla Ali'yi yönlendirdi. Ali, Zeytin'in rehberliğinde yavaşça yürümeye devam etti. Fakat bu sefer, normalde bildiği rutinden farklıydı. Zeytin'in telaşı Ali'nin içinde de büyüdü.

Yollarını takip ederken, Ali bir an için etrafındaki seslerin yoğunluğunu hissetti. Arabaların yaklaşan gürültüsü, kaldırımdaki yürüyen insanların adımları, taze ekmek kokusu ve buna karışan motor yağı kokusu... Her biri Ali'nin zihninde canlanan bir tabloydu. Bu karmaşa içinde, Zeytin'in sadakati Ali'yi sakinleştirdi.

Birkaç dakika sonra, Ali ve Zeytin, beklenmedik bir durumla karşılaştılar. Yollarının kesiştiği bir köşede, bir trafik kazası olmuştu. Ali, kalbinin hızla attığını hissetti. Zeytin, Ali'ye sakinliğini korumayı ve zarar görmediğinden emin olmayı hatırlattı. Bu, onların bir ekip olduğu gerçeğini vurguladı. Ali, Zeytin'in rehberliğinde dikkatlice kazanın etrafından geçti ve yollarına devam ettiler.

Bu an, Ali'ye karanlıkta bile ışık olduğunu hatırlattı. Engeller olsa da, onun ve Zeytin'in birlikte cesaret ve güvenle ilerleyebileceğini gösterdi. Her adım, onların bağlılığını ve birlikte aşabilecekleri her zorluğu hatırlattı. Ali, bu maceradan aldığı cesaretle yürümeye devam etti, bilinci, yollarının sonunda bir başka güzel maceranın onları beklediğiydi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Görme Engellilere Trafikte Nasıl Yardım Edebiliriz?

Görme Engellilere Trafikte Nasıl Yardım Edebiliriz?